2003 ÖSS BİYOLOJİ SORU VE ÇÖZÜMLERİ
S1: Diploit (2n kromozomlu) bir canlıda,
I. sperm ana hücresindeki,
II. zigot hücresindeki,
III. yumurta hücresindeki
kromozom sayılarından hangileri, vücut hücresindeki kromozom sayısına eşittir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
Ç1: Diploit (2n) kromozomlu canlılarda, vücut hücreleri (2n) kromozomlu, üreme hücreleri (sperm ve yumurta) ise (n) kromozomlu olur.
Soruda verilen sperm ana hücresi, mayoz bölünmeyle n kromozomlu spermleri oluşturur.
Bu nedenle 2n kromozomludur.
Zigot ise yumurta (n) ve sperm (n) hücrelerinin döllenmesiyle oluştuğu için 2n kromozomlu olur.
Cevap D
S2: Belirli bir tür tatlısu alginde, yaşadığı ortamda bulunandan 1000 kat daha fazla K+ bulunmaktadır.
Bu tatlı su algiyle ilgili olarak,
I. K+dengesinin korunmasında ATP harcanır.
II. K+ dengesinin korunmasında ilgili enzimler işlev görür.
III. Algin canlılığını kaybetmesiyle K+ difüzyona uğrar.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve III
D) II ve III
E) I, II ve III
Ç2: Tatlı su algi bulunduğu ortamdan çok daha fazla (1000 kat) oranda potasyumu (K+) dış ortamdan almıştır.
Bu olayda dış ortam az yoğun olduğu için potasyum alımı aktif taşımayla yapılmıştır.
Aktif taşımada hücre zarındaki enzimler kullanılır ve madde geçişi sırasında enerji harcanır. Bunun için hücrenin canlı olması gerekir.
Hücredeki fazla olan potasyumun difüzyonla dışarı çıkması da yine aktif taşımayla engellenir.
Hücrenin ölmesi bu engeli yok edeceğinden yoğunluk farkından dolayı dış ortama potasyum geçişi (difüzyon) olur.
Cevap E
S3: Aşağıdakilerden hangisi, mitoz bölünme ile mayoz I bölünmesinin ortak özelliklerinden biridir?
B) Kromatitler arasında parça değişiminin gerçekleşmesi
D) Başlangıçtaki kromozom sayısının iki katına çıkması
E) Bölünme tamamlandığında, kromozomların taşıdığı tüm özelliklerin yavru hücrelere eşit olarak aktarılmış olması.
Ç3: Mayoz bölünmenin genel özellikleri olan; homolog kromozom ayrılması, sinapsislerin ve tetratların oluşması Mayoz-I de gerçekleşir.
Bu olaylara mitoz bölünmede rastlanmaz.
Mitoz bölünmede kalıtsal olarak başlangıçta-kinin aynısı iki hücre oluşurken, mayoz bölünme tamamlandığında n kromozomlu dört hücre meydana gelir.
Mitoz ve Mayoz-I bölünmelerinin başlamasından önce, interfaz safhasında hücredeki kromozomlar eşlenerek DNA miktarını iki katına çıkarırlar.
Cevap D
I. sindirim enzimlerinin oluşması,
II. sindirim enzimlerinin besin maddelerini etkilemesi,
III. boşaltım maddelerinin oluşması
olaylarından hangileri, bu canlının hücresi dışında gerçekleşir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Ç4: Saprofit (çürükçül) beslenen bakteri ve mantarlar, dış ortama salgıladıkları enzimlerle, organik artıkları parçalarlar.
Bu nedenle, sindirim enzimleriyle besinin etkileşimi hücre dışında gerçekleşir.
Virüsler hariç, her canlı hücre sahip olduğu ribozomlarıyla enzimlerini sentezleyebilir.
Bu işlem dış ortamdan alınan veya hücrede üretilen amino asitlerin, hücre sitoplazması ve ribozomlarında birleştirilmesiyle gerçekleştirilir.
Canlılığın devamlılığı için gerekli enerji hücre solunumuyla sağlanır.
Bunun için yağ, protein ve karbonhidratlar hücre içinde parçalanır.
Bu olaylar sırasında oluşan boşaltım maddeleri canlılarda farklı yollarla hücre dışına atılır.
Cevap B
S5: Aynı türün bireyleri arasında görülen farklılıklar iki biçimde olabilir. Bunlardan modifikasyon, çevre koşullarının etkisiyle ortaya çıkar ve kalıtsal değildir. Varyasyon ise, bireylerin kalıtsal yapısındaki farklılıklardan kaynaklanır.
Buna göre, modifikasyon ve varyasyonla ilgili,
1. Bütünüyle siyah renkli bir dişi kedinin bir seferde doğan üç yavrusundan birinin beyaz, birinin gri, birinin de siyah-beyaz benekli olması.
2. Doğduklarında birbirinden ayrılarak farklı ortamlarda yetiştirilen tek yumurta ikizlerinin, boylarının farklı olması.
3. Bir çuhaçiçeği türünün 30 °C tan düşük sıcaklıkta gelişmesi durumunda, çiçeklerin kırmızı renkli; 30 °C tan yüksek sıcaklıkta gelişmesi durumunda ise beyaz renkli olması.
4. Renklenmeleri (pigmentasyonu) normal olan ana-babadan, albino özellikte çocuğun olması.
örnekleri aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak gruplandırılmıştır?
Modifikasyon Varyasyon
A) 3 1, 2, 4
B) 1, 4 2, 3
C) 2, 4 1, 4
D) 2, 4 1, 3
E) 1, 2, 3 4
Ç5: Modifikasyon ve kalıtsal varyasyonun tanımları sorunun öncülünde verilmiştir.
Bu tanımlara göre, kalıtsal yapısı aynı olan tek yumurta ikizlerinin yaşadıkları çevreye göre farklı boylarda olması ve çuha çiçeğinde sıcaklığa bağlı olarak aynı bitkinin farklı renklerde çiçek açması birer modifikasyon örneğidir.
Siyah renkli bir dişi kediden, farklı renklerde yavruların oluşması kalıtsal bir durumdur.
Çünkü tüy rengi farklı genler tarafından belirlenir.
Aynı şekilde renk pigmenti bulunan anne ve babadan, albino (pigmentsiz) çocukların oluşması (bu durumda anne ve baba heterozigottur ve çocuklarında iki çekinik gen (bir araya gelmiştir) kalıtımla sağlanır.
Cevap C
S6: Aşağıdaki soyağacında, bireylerin kan gruplarının fenotipleri verilmiştir.
Bu soyağacında numaralarla gösterilen bireylerden hangilerinin kan gruplarının homozigot olma olasılığı vardır?
A) Yalnız 1
B) Yalnız 2
C) 1 ve 4
D) 2 ve 5
E) 3 ve 6
Ç6: Bireylerin kan grubu genotipleri ve atalarından aldıkları genleri ayrı ayrı inceleyelim.
Şekilde de görüldüğü gibi 3 nolu birey, 1 nolu bireyden O genini, 2 nolu bireyden ise B genini alırsa B kan grubunda olabilir.
Bu durumda 1 ve 3 nolu bireyler heterozigot olurlar.
2 nolu birey ise BB veya BO genotipli olabilir.
Burada ise 5 ve 6 nolu bireylerin heterozigot olduğunu görebiliriz. Her iki birey de atalarından bir baskın, bir çekinik gen almışlardır.
Cevap B
S7: Azot atomları işaretlenmiş, esansiyel (temel) amino asitlerle beslenen bir insanın karaciğer dokusu, belirli bir süre sonra incelenmiştir.
İncelenen dokuda bulunan,
I. glikoz,
II. protein,
III. üre,
IV. amonyak
bileşiklerinden hangileri, işaretli azot taşımaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve III
D) II ve III
E) III ve IV
Ç7: Temel amino asitler, vücutta sentezlenemeyip, dışarıdan hazır alınması gereken amino asitlerdir.
Bu besinler vücuda gerekli olduğu için ve kolayca temin edilemediğinden glikoza çevrilmez.
Temel amino asitler, hücrenin ribozomlarında proteinlere çevrilebilir.
Ayrıca solunumda da kullanılabilirler.
Bu durumda ise, amino asitin yıkımı sonucu amonyak oluşur.
Amonyak zararlı bir molekül olduğu için karaciğerde üreye çevrilir.
Cevap A
S8: Bir sporcunun koşmaya başlamasından sonra,
I. soluk alıp-verme merkezlerinin1 uyarılması,
II. dokularda karbondioksit miktarının artması,
III. kanda karbondioksit miktarının artması
durumlarının, ortaya çıkışlarına göre sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?
A) I , II , III
B) II , I , III
C) II , III , I
D) III , I , II
E) III , II , I
Ç8: Koşmaya başlayan bir insanda metabolizma hızlanır.
Metabolizmanın hızlanması ATP üretilmesinin artmasına bağlıdır.
ATP üretimi hücre solunumuyla sağlanır.
Hücre solunumu sonucunda ise, dokulardaki CO2 miktarı artacaktır.
Bu CO2 önce doku sıvısına, oradan da kan kılcallarına geçer.
Kan yoluyla solunum merkezine taşınır.
Böylece solunum merkezleri uyarılır.
Soluk alıp verme hızı artarak hem fazla CO2 uzaklaştırılmış, hem de vücuda gerekli O2 alınmış olur.
Cevap C
S9: Belirli bir bölgedeki orman örtüsü kısa süre içinde tamamen yok olmuştur.
Bu yok oluştan sonra, bu bölgede aşağıdakilerden hangisinin azalması beklenmez?
A) Birincil tüketici sayısının
B) İkincil tüketici sayısının
C) Birim zamanda, birim alandan aşınan toprak miktarının
D) Üretilen serbest oksijen miktarının
E) Toprakta tutulan su miktarının
Ç9: Orman örtüsünün yok olması, besin üretiminin durmasına veya çok azalmasına neden olur.
Bu durumda üreticileri yiyen birincil tüketicilerin ve bu tüketicilerle beslenen ikincil tüketicilerin sayıları azalacaktır.
Orman örtüsünü oluşturan bitkiler fotosentezle besin ve oksijen üretirler.
Onların yok olması üretilen serbest oksijenin oranını da azaltır.
Bitkiler ihtiyacı olan suyu kökleriyle topraktan aldıklarından, bitki örtüsünün azalması toprağın su tutma kapasitesini azaltır.
Günümüzün büyük sorunlarından olan erozyon (toprak kaybı) bitki sayısı artırılarak engellenmeye çalışılmaktadır.
Çünkü bitkiler toprağın erozyonla aşınmasını engellemektedirler.
Orman örtüsünün yok olması ise erozyonla toprak kaybını artırıcı etki yapacaktır.
Cevap C
S10: Bir bireye belirli bir hastalığa karşı direnç kazandırmak için, iki ayrı zamanda aşı yapılarak bu hastalıkla ilgili antijen verilmiştir.
Aşağıdaki grafik, bu bireyin kanında bulunap antikor miktarının, antijenin ^1. ve 2. kez uygulanmasına bağlı olarak değişimini göstermektedir.
Bu grafiğe dayanarak aşağıdaki yargılarından hangisine varılamaz?
A) Antijenin 2. kez uygulanmasında vücuda verilen antijen miktarı daha fazladır.
B) Vücudun, uygulanan antijeni tanıması için belirli bir sürenin geçmesi gerekir.
C) Antijenin 1. kez uygulanmasından sonra oluşan antikor miktarı, belirli bir süreden sonra azalmaya başlar.
D) Antikor oluşumu, antijenin 2. kez uygulanmasında, 1. kez uygulanmasındakine göre daha kısa süre sonra gerçekleşir.
E) Antijenin 2. kez uygulanmasıyla kazanılan direnç, 1. kez uygulanmasıyla kazanılandan daha güçlü ve daha kalıcıdır.
Ç10: Vücudun sonradan bağışıklık kazanması hastalığı geçirmekle veya aşıyla (zayıflatılmış mikrobun vücuda verilmesiyle) sağlanır.
İki yolda da mikrop vücuda girdikten sonra, vücudun zararlıyı tanınması için bir süre gereklidir (B).
Bu sürenin sonunda vücut düşmanını tanır ve ona karşı antikor üretir. Üretilen antikor, antijeni yok eder.
Zararlı yok edildikten sonra kandaki antikor miktarı azalır (C).
Artık vücut düşmanını tanıdığı için ikinci kez antijen uygulandığında antikor üretimi daha kısa sürede ve hızlı bir şekilde gerçekleşir (D).
Antijenin ikinci kez uygulanması durumunda kanda daha çok antikor üretilmiş ve vücutta I. uygulamaya göre daha çok antikor kalmıştır.
Bu durumda 2. uygulamada daha kalıcı ve güçlü bir bağışıklığın kazanıldığı söylenebilir (E).
İki uygulamada da verilen antijen miktarları hakkında grafiğe bakılarak herhangi bir yorum yapılamaz (Aşıların yaklaşık aynı miktarda antijen içerdiği kabul edilebilir.)
Cevap A
S11: Bir ekosistemdeki bir populasyonun,
I. kullandığı besin miktarının ortamda artması,
II. kullandığı besin çeşidinin ortamda azalması,
III. rekabete girdiği türlerin ortamda azalması
etkenlerinden hangileri, ekosistemin bu populasyonla ilgili taşıma kapasitesini artırır?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) I ve II
D) I ve III
E) I, II ve III
Ç11: Populasyonun taşıma kapasitesi birim zamanda (bir döngü sürecinde) bulundurabileceği en fazla birey sayısıyla belirlenir.
Bu kapasite populasyonu etkileyen iç ve dış faktörlerin olumlu etkileriyle artıp, olumsuz etkileriyle azalabilir.
Örneğin yaşanılan ortamdaki besin miktarının artması bu kapasiteyi artırırken, besin miktarındaki azalma daha az bireyin yaşamasına neden olacağından kapasiteyi azaltır.
Her canlı türü farklı kaynaklar yönüyle diğer canlılarla rekabet halinde olabilir.
Aynı kaynak yönüyle rekabet ortamdaki birey sayısı azaltabilir.
Rekabetin ortadan kalkması veya azalması ise birey sayısının artmasına neden olur.
Cevap D
S12: Aşağıdaki grafik; bir ekosistemde buluttan bir bitki populasyonundaki bireylerin boy uzunluğuyla ilgili dağılımını göstermektedir.
Belirli bir süre sonra, bu populasyonda boyu 5,cm nin altında ve boyu 15 cm nin üzerinde olan bireyler, ekosistem koşullarına bağlı olarak ayıklanmıştır.
Boy uzunluğu kalıtsal olarak saptanan bir özellik olduğuna göre, bu bitki türünün gen havuzunda meydana gelen bu değişme, boy uzunluğuyla ilgili olarak bu türde,
I. kalıtsal farklılıkların azalması,
II. uyum yeteneğinin zayıflaması,
III. evrimleşmenin yavaşlaması
durumlarından hangilerinin gerçekleşmesine neden olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) II ve III
E) I, II ve III
Ç12: Grafik incelendiğinde, boy uzunluğuna göre çok farklı bitkilerin bulunduğu görülebilir.
Ekosistemin koşulları bu gruplardan bazılarını yok etmiştir.
Buna göre populasyondaki kalıtsal çeşitlilikte azalmıştır denebilir.
Evrimin temel mekanizması, türü oluşturan bireyler arasındaki kalıtsal çeşitliliğe dayanır.
Değişen çevre şartlarının bu kalıtsal çeşitlilikte uygun bireylerin değişimine, uygun olma-yanlarınsa elenmesine neden olur. (Doğal gelişim).
Bu durumda kalıtsal çeşitliliğin azalması, evrimleşmenin de yavaşlamasına neden olacaktır.
Ekosistemi oluşturan bireylerden iki grubun azalması, populasyonu etkileyen bütün faktörlerin üçüncü gruba daha çok etkilemesine neden olur.
Bu da populasyonun uyum yeteneğini azaltır.
Cevap E
2003 ÖSS BİYOLOJİ SORU VE ÇÖZÜMLERİ
S1: Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede;
I. ribozom,
II. kloroplast,
III. mitokondri,
IV. sentrozom
organellerinden hangilerinin bulunması zorunludur?
A) I ve II
B) II ve III
C) I, II ve III
D) I, III ve IV
E) II, III ve IV
Ç1: Hücrelerde oksijenli solunum yapmakla görevli olan organeller mitokondrilerdir.
Bu nedenle, hücre solunumunu oksijenli olarak yapan ökaryot yapılı bütün hücrelerde mitokondri organeli bulunur.
Hücrede protein sentezini sağlayan organel ribozom ve fotosentez yapılmasını sağlayan organel ise kloroplasttır.
Bunun için, belirtilen olayları gerçekleştiren bir hücrede bu iki organelin de bulunması gerekir.
Sentrozom ise sadece hayvan hücrelerinde bulunur.
Hücre bölünmesi sırasında, kromozomların kutuplara çekilmesini sağlayan iğ ipliklerine, tutunma yeri olarak görev yapar.
Bu nedenle, istenilen özelliklere bakarak, hücrenin sentrozomunun olduğu söylenemez.
Cevap: C
S2: Hücrede, enzimlerle gerçekleşen bir biyokimyasal olay şematik olarak şöyle gösterilebilir:
Aşağıdaki grafikte, numaralanmış eğriler, hücrede gerçekleşen kimyasal olay sırasında, substrat, enzim, substrat - enzim kompleksi ve ürün konsantrasyonundaki değişmeleri göstermektedir.
Grafikte substrat, enzim, substrat-enzim kompleksi ve ürün konsantrasyonlarını gösteren eğrilerin numaraları aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Substrat-enzim
Substrat enzim kompleksi ürün
A) I III IV II
B) II III I IV
C) II IV III I
D) IV II I III
E) IV III II I
Ç2: Enzimatik bir reaksiyonda, ortamdaki substratlar ürünlere dönüştürülür.
Buna göre, reaksiyon sırasında ortamdaki substrat miktarı (II. eğri) azalırken, ürün miktarı (I. eğri) artacaktır.
Enzimler, reaksiyonlardan etkilenmeden açığa çıkan biyolojik katalizörlerdir.
Bu nedenle, reaksiyon başlangıcındaki enzim miktarı reaksiyon sonunda aynen korunur.
Ancak, reaksiyon sırasında enzimlerin substratlarına bağlanması sonucu ortamdaki serbest enzim miktarı (IV. eğri) azalırken, enzim-substrat kompleksi (III. eğri) artacaktır.
Reaksiyon sonunda ise, enzim - substrat kompleksi ayrışacak, substrat ürüne dönüşecek ve tekrar serbest enzim açığa çıkacaktır.
Cevap C
S3: Kurak bir ekosistemde bulunan, farklı türlere ait iki otsu bitkinin, aşağıdaki özelliklerden hangisi bakımından benzer uyum yapması beklenmez?
A) Çiçeğin anatomik yapısı
B) Yaprak yüzey genişliği
D) Yaprakta kütikula tabakasının kalınlığı
E) Kök uzunluğu
Ç3: Hem kurak ortam bitkileri, hem de nemli ortam bitkileri yaşadıkları ortamlara uygun adaptasyonlara sahiptirler.
Kurak ortamda yaşayan bitkilerde su kaybını azaltmak için, yapraklardaki stomalar hem yaprağın alt kısmında bulunmaktadırlar, hem de epidermis yüzeyinden daha derindedirler.
Buna benzer bir uyum yapraktaki kütikula tabakası için de geçerlidir.
Kurak ortam bitkilerinde bu tabaka kalındır.
Bitkilerdeki yapraklar, fotosentezle besin üretiminin ve terlemeyle su kaybının en yoğun olarak yapıldığı yerlerdir.
Kurak ortam bitkilerinde yapraklar su kaybını azaltmak için dar yüzeyli, nemli ortam bitkilerinde ise geniş yüzeylidir.
Kurak ortamlarda topraktaki su oranı da azdır.
Buralarda yaşayan bitkiler, topraktan daha çok su alabilmek için, derinlere doğru uzanan kazık köklere sahiptir.
Bitkilerdeki çiçek yapısı türler arasında farklılıklar gösterir.
Bu farklılıklar bitkilerin sınıflandırılmasında kullanılır.
Ancak, nemli veya kurak ortamlara uyum için oluşmuş özel çiçek yapılarından söz edilemez,
Ayrıca, aynı cins içerisinde yer alan türlerin, bazıları kurak ortamlara, bazıları ise nemli ortamlara adaptasyon sağladığı halde, çiçek yapıları aynı veya çok benzerdir.
Cevap A
S4: Eşeyli üremeyle oluşmuş ergin bir koyundan (1. birey), kopyalama (klonlama) yöntemiyle yavru (2. birey) elde edilmiştir.
Aşağıdaki şemada 2. bireyin eşeyli üremesi gösterilmiştir.
Bu bilgilere göre, aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) 2. bireyin hücrelerinin çekirdeğindeki kalıtsal bileşim, 1. bireyi oluşturan sperm ve yumurtadan kaynaklanır.
B) 1. ve 2. bireylerin fenotipleri arasındaki farklılıklarda, çevresel etkenlerin de rolü vardır.
C) 1., 3. ve 4. bireylerin genotipleri birbirinden farklıdır.
D) 1. bireyin 2. bireye genetik katkısıyla, 2. bireyin 4. bireye genetik katkısı aynıdır.
E) 1. ve 2. bireylerin, aynı erkek bireyden (3. birey), eşeyli üremeyle oluşacak yavrularının çekirdek genotipleri, iki kardeşinki kadar birbirine benzer.
Ç4: Genetik kopyalama yöntemiyle üretilen canlılar, kopyalandıkları canlıyla aynı kalıtsal yapıda olurlar.
Çünkü kalıtsal bilgileri ana canlıyla tamamen aynıdır.
Kopya canlıyla ata canlı arasındaki farklılıklar sadece fenotipik olabilir ve ancak çevrenin etkisiyle oluşabilir.
Yani modifikasyondurlar.
Bu açıklamalara göre, 2. bireyin çekirdeğindeki kalıtsal bilgi 1. bireyle aynıdır. Bu iki bireyin fenotipleri arasındaki farklılıklar ancak çevrenin etkisiyle oluşabilir.
Kopyalamada kullanılan (1. koyun) dişi, sperm kaynağı olarak kullanılan (3, birey) erkek koyunla farklı genetik bilgilere sahiptir.
Kopya koyunun (2. koyun) erkek koyunla eşeyli üremesiyle oluşan 4. koyun ise, eşeyli üreme sonucunda meydana geldiği için, hem 1. koyunla, hem de 3. koyunla faklı genetik özelliklere sahiptir.
1. ve 2. koyunla, 3. bireyin (erkeğin) eşleşmesi sonucunda oluşan yavrular, ancak kardeşler kadar birbirine benzerler.
Çükü oluşumları sırasında eşeyli üreme (mayoz bölünme ve döllenme) olayları ayrı ayrı gerçekleşmiştir.
2. birey 1. bireyin kopyasıdır.
Yani genetik bilgisinin tamamını ondan almıştır.
4. birey ise; 2. bireyin yumurtasıyla 3. bireyin sperminden meydana gelmiştir.
Yani genetik bilgisinin yarısını annesinden yarısını da babasından almıştır.
Cevap D
S5: Fotosenteze uygun bir ortamda bir saksı bitkisiyle şekildeki gibi bir düzenek hazırlanmıştır.
Düzenekte, a hunisi dışarıdan hava almayacak şekilde yaprağın üzerine konmuş; CO2 tutucu, düzeneğe şekildeki gibi yerleştirilmiş; b musluğu açılmış; sistemdeki hava emilerek c kabındaki boyalı suyun 1 numaralı düzeye kadar yükselmesi sağlandıktan sonra musluk kapatılmıştır. Bir süre sonra boyalı suyun 2 numaralı düzeye belirli bir hızla indiği gözlenmiştir.
Deney koşullarında,
I. deney ortamının karanlık hale getirilmesi,
II. ortam sıcaklığının fotosentez için en uygun (optimum) değere getirilmesi,
III. bitkinin sulanması
değişikliklerinden hangilerinin yapılması, boyalı suyun 2 numaralı düzeye daha büyük bir hızla inmesine neden olur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III
Ç5: Deney düzeneğindeki boyalı sıvının 2 yönünde ilerlemesi cam borudaki gaz miktarının artmasıyla sağlanabilir.
Bunun için, bitkinin solunum, terleme veya fotosentezle ortama gaz vermesi gerekir.
Bitki solunum yaparsa tüpe CO2 verir.
Bu gaz ise, ortamdaki CO2 tutucusu tarafından tutulacağı için, boyalı sıvının ancak 1 yönünde ilerlemesine neden olabilir.
Bunun için bitkinin fotosentez yapması sağlanırsa, ortama O2 verilir ve tüpteki boyalı sıvı 2 yönünde ilerler.
Deney ortamı karanlık hale getirilirse fotosentez duracağı için, boyalı sıvı ancak 1 yönünde ilerleyebilir.
Ortam sıcaklığı, ışık şiddeti gibi faktörler, fotosentez için en uygun hale getirilirse (optimum değer) veya bitki sulanırsa, fotosentez hızlanır ve buna bağlı olarak da tüpteki oksijen miktarı artar.
Sonuçta boyalı sıvının daha çabuk 2 yönünde ilerlemesi sağlanır.
Cevap E
S6: Bir İnsanın, belirli bir süre içinde, vücuduna aldığı sıvıdan daha fazla miktarda idrar çıkarmasına;
I. böbrek atar damarında kan basıncının azalması,
II. böbrek kanallarından suyun geri emilimini sağlayan hormonun normalden az salgılanması,
III. böbreklerden geçen kan akım hızının azalması
durumlarından hangileri neden olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
Ç6: Sağlıklı bir insanda idrar miktarını artırmak için, böbrekten süzülen sıvı miktarının artırılması gerekir.
Böbreğe gelen kan akım hızının azalması veya böbrek atar damarındaki kan basıncının düşmesi, böbrekteki süzülme miktarını azaltacağından oluşan idrar miktarı da azalacaktır.
Böbrekteki boşaltım kanalcıklarından, suyun kana emilimini sağlayan ADH (vazopresstn) hormonudur.
Bu hormonun kandaki miktarının azalması, boşaltım kanalcıklarından geri emilen su oranını azaltır.
Bu durumda geri emilemeyen su, idrarla atılmak zorunda kalınır.
Bu da oluşan idrar miktarını artırır.
Cevap B
S7: Işıklı bir kültür ortamında, glikoz ve oksijenin varlığına ya da yokluğuna göre, bir bakteri türünün gelişimi incelenmiştir. Değiştirilen koşullarda, bakterinin üremesiyle ilgili sonuçlar aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Oksijen
|
Glikoz
|
Bakteri üremesi
|
Var
|
Var
|
Var
|
Yok
|
Var
|
Var
|
Var
|
Yok
|
Yok
|
Tablodaki bilgilere göre, bu bakteri türü ile ilgili olarak;
III. Oksijenli solunum yapar.
IV. Oksijene gereksinimi yoktur.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız II
B) Yalnız III
C) I ve III
D) I ve IV
E) II ve IV
Ç7: Tablodaki bilgilere göre, belirtilen bakteri türü glikoz bulunmayan ortamda üremesini gerçekleştirememektedir.
Bu durum, belirtilen bakteri türünün hazır besin alan, yani heterotrof bir tür olduğunu ispatlar.
Bakteri türü hem oksijenli hem de oksijensiz ortamda üreyebilmektedir.
Buna göre, oksijenden zarar görmeyen, ancak oksijene gereksinimi olmayan bir tür olduğu söylenebilir.
Cevap D
S8: İki buğday tanesinden, birincisi olduğu gibi, ikincisi ise embriyosu çıkarılarak iki ayrı petri kabındaki nişastalı agardan oluşan besi ortamına yerleştirilmiş ve buğday tanesindeki enzimlerin aktive olması için üzerlerine ıslak pamuk konmuştur.
Belirli bir süre sonra, petri kaplarının her birine lugol çözeltisi (nişastayla mavi renk veren ayıraç) konarak izlenmiş; birinci petri kabındaki besi ortamında, buğday tanesinde ve çevresindeki halka şeklinde bir alanda renk değişimi olmadığı, geri kalan alanın mavi renk aldığı; ikinci petri kabında ise, besi ortamının tamamının ve buğday tanesinin mavi renk aldığı gözlenmiştir.
Bu sonuçlarla ilgili,
I. Embriyo, sadece buğday tanesinde depolanmış olan nişastayı kullanabilir.
II. Enzimler canlının dışında da etkindir.
III. Nişastayı sindiren enzimler tohumdaki embriyoda bulunur.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) II ve III
Ç8: Deney düzeneklerinden olan I. petri kabında, embriyonun bulunduğu kısmın boyanmaması, embriyonun nişastayı sindirdiğini gösterir (III. öncül).
Çünkü, Lugol çözeltisi ancak nişastanın varlığında mavi renk almaktadır.
Yine I. düzenekte, embriyonun etrafındaki bir alanın da boyanmadığı gözlenmiştir.
Bu durum, embriyonun deney kabındaki nişastanın bir kısmını sindirmesiyle mümkün olabilir.
Bu ikinci durum, embriyodaki enzimlerin hücre dışında da aktivite gösterebildiklerini ispatlamaktadır.
Cevap E
S9: Memeli hayvanlarda, mide özsuyu salgılanması konusunda, aşağıdaki deneyler yapılmış ve belirtilen sonuçlar alınmıştır.
1. Deney: Aynı türe ait iki memeli hayvanın uygun iki damarı arasına konan özel bir boruyla dolaşım sistemleri birbirine bağlanmıştır.
Birbirini görmesi engellenen bu iki hayvandan, birincisine ağızdan besin verildikten sonra midesinde mide özsuyu salgılandığı; ikinci hayvana besin verilmediği halde onun midesinde de mide özsuyu salgılandığı saptanmıştır.
2. Deney: Birinci deneydekiyle aynı türe ait başka bir memeli hayvanın yemek borusu enine kesilmiş ve kesik uçlar dışarıda olacak şekilde boyun bölgesine tutturulmuştur.
Bu deney hayvanına ağızdan besin verildiğinde, besinin kesik uçtan dışarı çıkmasına ve hayvanın midesine ulaşmamasına karşın, midesinde mide özsuyu salgılandığı saptanmıştır.
Bu iki deneyden alınan sonuçlar, bu memeli hayvanlarda mide özsuyu salgılanmasının;
I. sinirsel,
II. hormonal,
III. mekanik
şeklindeki yollardan hangileriyle uyarıldığını destekler?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) I ve II
D) I ve III
E) II ve III
Ç9: I. deneyde, kullanılan hayvanlardan birincisine besin verildiğinde, midesinin enzim salgılaması hem hormonal hem de sinirsel etkiyle sağlanabilir.
Çünkü, hayvan besini hem görmüş, hem de ağzındaki almaçlarla tadını algılamıştır.
Bu deneyde, dolaşım sistemi bağlanan ikinci hayvandaki tepki ise sadece hormonlarla sağlanabilir.
Çünkü, ikinci hayvan besini görmemiş, sadece birinci hayvandan kan yoluyla gelen hormonlardan dolayı mide özsuyu salgılamıştır.
II. deneydeki tepki ise yine sinirlerle sağlanabilir.
Çünkü hayvan besini görmüş, tatmış, ancak yemek borusu kesik olduğu için midesine ulaşamayan besine hormonal tepki gösterememiştir.
İki deneyde de mekanik etkiden söz edilemez.
Belki hayvanın midesine bir delik açılıp, besin hiç görmeden midesine konulsaydı ve tepki oluşsaydı o zaman mekanik etkiden söz edilebilirdi.
Cevap C
S10: Bir türün evrimleşebilmesi için aşağıdakilerin hangisi zorunludur?
A) Yüksek enerjili ışınımlar
B) Tür içi kalıtsal çeşitlilik
C) Populasyonun bireyleri arasında farklı beslenme biçimlerinin gelişmesi
D) Coğrafik engel oluşması
E) Yeni bir hastalık etkeninin ortaya çıkması
Ç10: Evrim teorisine göre, bir türe ait canlıların evrimleşerek başka bir türe dönüşmesi, türün yaşadığı ortamın değişmesi ve bu değişikliklere uygun adaptasyonlara sahip olanların farklılaşmasıyla sağlanır.
Bu durumda, bir türde evrimleşmenin olabilmesi için, türü oluşturan bireyler arasında kalıtsal çeşitliliğin olması temel şart olarak kabul edilir.
Kalıtsal çeşitlilik sayesinde evrim mekanizmasının diğer faktörleri devreye girerek farklılaşmayı sağlayabilir.
Kalıtsal çeşitlilik olmazsa, çevre şartlarının etkisiyle tür ya tamamen yok olur, ya da evrimleşme olmaz.
Cevap B
S11: İnsanlarda kan gruplarını, alyuvarlarda bulunan özel proteinler belirler. Kan gruplarının plazmalarında ise alyuvarlarındaki proteinlerle ilgili anti maddeler bulunabilir. A kan grubunun plazmasında Anti B, B kan grubunun plazmasında Anti A bulunur.
AB kan grubunun plazmasında bu anti maddelerin hiçbiri bulunmazken, 0 kan grubunun plazmasında her iki anti madde de bulunur. Bu anti maddeler, karşı oldukları proteinleri içeren kan grubundaki alyuvarların çökelmesine neden olur.
Bir deneyde hangisinin Anti A, hangisinin Anti B olduğu bilinmediği için, Anti X ve Anti Y olarak adlandırılan bu maddeler, I, II, III ve IV numaralı kan örneklerine ayn ayrı uygulanmış ve aşağıdaki tabloda belirtilen çökelme reaksiyonları alınmıştır.
Kan örneği numarası
|
Çökelme reaksiyonları
|
Anti X
|
Anti Y
|
I
|
Çökelme var
|
Çökelme yok
|
II
|
Çökelme yok
|
Çökelme var
|
III
|
Çökelme var
|
Çökelme var
|
IV
|
Çökelme yok
|
Çökelme yok
|
Bu bilgilere dayanarak, kaç numaralı kan örneklerinin, hangi kan grubundan olduğu belirlenemez?
A) I ve II
B) II ve III
C) III ve IV
D) I, II ve III
E) I, II ve IV
Ç11: Kan grupları alyuvarlar üzerinde bulunan antijenlerle belirlenir.
Buna göre A, B, 0 ve AB olmak üzere dört farklı kan grubu bulunur.
Bunlardan AB kan grubunda, hem A hem de B antijeni bulunurken, 0 kan grubunda hiç antijen bulunmaz.
A, B ve 0 kan gruplarına sahip olan her insanın kan plazmasında, diğer bir kan grubunun çökelticisi, yani antikoru vardır.
Bu antikorlar, farklı insanlardan alınan kan örneklerine damlatılır.
Çökelme durumlarına bakılarak, kişinin kan gurubu belirlenir.
Örneğin, Anti A damlatılınca çökelen ve Anti B damlatılınca çökelmeyen kan örneği A kan gurubundandır.
Soruda kullanılan antikorların ne olduğu bilinmediğinden, sadece birine bağlı olarak çökelen kanın gurubu belirlenemez.
Çünkü ilgili kan ya A ya da B kan gurubundan olur (I. ve II. öncüller).
İki antikor damlatıldığında çökelen kan gurubunun AB olduğu kesindir.
Çünkü bu guruptaki insanlarda hem A hem de B antijeni vardır.
Bunun tersine olarak, iki antikorla da çökelmeyen kan gurubu sıfır (0) olur.
Bu gruptaki insanlarda antijen olmadığı için, antikor damlatılmasına bağlı olarak çökelme oluşmaz
Cevap A
S12: x ve y mikroorganizma türleri, içeriği aynı olan iki besi ortamına ayrı ayrı konmuş ve birey sayıları 1. ve 2, grafikteki gibi değişmiştir.
x ve y türleri, içeriği öncekilerin aynı olan bîr besi ortamına birlikte konduklarında ise, birey sayılarında 3. grafikteki gibi değişme olmuştur.
Birey sayılarındaki değişmenin 3. grafikteki gibi olmasına,
I. iki türün aynı besin için rekabet etmesi,
II. iki türün ortamdaki yadımlama ürünlerinden farklı etkilenmesi,
III. x İn, y nin paraziti olması
durumlarından hangileri neden olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Ç12: İki türün birlikte yaşaması durumunda, birinin birey sayısı artarken, diğerinin bir süre sonra hızla azaldığı grafikte gösterilmiştir.
Başlangıçta aynı oranda artan birey sayıları, zamanla zıt yönlerde değişme göstermiştir.
Bu durum X türünün, Y türünden daha hızlı üremesi ve ortamdaki besini daha çok tüketmesinden kaynaklanabilir.
Yani, bu iki tür arasında aynı besin kaynağı yönüyle rekabet vardır ve bu rekabette X türü üstündür denilebilir.
Tek hücreli canlılar; metabolizmaları sonucunda bulundukları ortama artık maddeler verirler.
Bu maddeler ortamda birikerek organizmanın kendisine zarar verebilir.
Bu durumda, canlı ortam değiştirerek belirtilen zarardan kendisini koruyabilir.
Ancak soruda olduğu gibi sınırlı bir alanda çoğalan ve bu alandan uzaklaşma şansı olmayan canlılarda, metabolizma artıkları ölüme neden olabilir.
İki türden, metabolizma artıklarına daha dayanıklı olan ortamda çoğalırken, diğeri azalır.
Bu türler arasında parazitlikten söz edilemez.
Çünkü, başlangıçta iki organizma da, bir süre aynı oranda bir artış sağlamıştır.
Eğer parazitlik olsaydı, X türünün artmasına bağlı olarak, Y türü hemen azalmalıydı.
Ayrıca, genellikle küçük bir canlı daha büyük bir canlı üzerinde parazit olarak yaşayabilir.
Buradakiler yaklaşık aynı büyüklükte olan tek hücreli türleridir.
Cevap D